Html KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml Kodlar
 
k-i-m-y-a-c-i-m
 
  ANASAYFA
  İLETİŞİM
  SİMYADAN KİMYAYA GEÇİŞ
  => Eski Çağlarda Keşfedilen Maddeler
  => Simya
  => Element Kavramının Tarihsel Gelişimi
  KİMYANIN TEMEL KANUNLARI
  KİMYASAL BAĞ KAVRAMININ GELİŞİMİ
  BİLEŞİKLER NASIL OLUŞUR?
  İYONİK BİLEŞİKLER
  KOVALENT BAĞ VE KOVALENT BİLEŞİKLERİN OLUŞUMU
  ORGANİK BİLEŞİKLER
  TEPKİME NEDİR?
  TEPKİME TÜRLERİ
  POLİMERLEŞME VE HİDROLİZ
  KARIŞIMLARIN SINIFLANDIRILMASI
  KARIŞIMLARIN AYRILMASI
  TEMİZLİK MADDELERİ VE YAYGIN MALZEMELER
  BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA
  ÇEVRE KİMYASI
  ÜNLÜ BİLİM ADAMLARI VE HAYATLARI
Bugün 44 ziyaretçi (58 klik) kişi burdaydı!
SİMYADAN KİMYAYA GEÇİŞ
Altın üretimi fikri XIX. yüzyıla gelinceye kadar bilimsel düşünceye aykırı gelmiyordu. Isaac Newton (1642-1727) gibi bir bilimadamı bile böyle bir girişimi pekala denemeye değer buluyordu.

ALŞİMİ (SİMYA)

Alşimi, XII. yüzyıldan itibaren Ortaçağ Avrupa'sında yayılmış olan bir düşünce ve bilgi akımına verilen bir addır. Aslında bu tür, bir bilgi olarak ve o zaman bilimlerle inançlar arasındaki yöntem ve disiplin ayrımı olmadığından daha çok zanaatsal özellikler de taşıyarak, MS II.-III. yüzyıllarda İskenderiye ekolünde, MÖ IV.-V. yüzyılın düşünce akımlarının, örneğin Pithagoras'ın ve Pithagorculuğun etkisiyle doğmuştur. Sözcüğün kökeni tartışmalıdır. Ancak her iki türüyle de, yani Alşimi ve Simya şeklinde de bir Sami çıkış kesin gibidir. Alşemi'nin Latin yazı
lış biçimindeki Al-chemie'deki Al takısının Arap kökenli olduğu kesindir. Chemie'nin de (okunuş biçimiyle Hemi ya da Kemi) Sami kökenli Heme, Hema sözcüklerinden ve Siyah ya da Mısır anlamından yada belki Yunanca Hima yani "döküm" anlamından geldiği ileri sürülmektedir.

Simya, bir inanç ve gizem felsefesi olarak çok daha eski ve Mezopotamya çıkışlı olan yazı ve sayı mistisizmi ve astroloji ile sıkı sıkıya ilintilidir. Özellikle astrolojiyle iki kardeş bilgiyi oluştururlar. Astroloji evrende gök cisimleri ile insan
arasındaki ilişki ve etkileşimleri; Simya ise yer ile insan arasındaki ilinti ve etkileşimleri ele almaya çalışmaktadır. Böylece ikisi birlikte, yeryüzü ile gökyüzü arasında var kılınmış olan insanın, bu iki evren katı arasında her ikisinin birbiriyle karşılıklı etkileşimlerini taşıyan ışınımlarının arasında her ikisinden etkilenerek yaşadığı ve devindiği varsayımına dayanmaktadır.

KİMYA İLE İLİŞKİSİ

MÖ VI. bininci yılda Ortadoğu adı verilen bölgede uygarlık açısından son derece önemli sonuçlar verecek teknolojik devrimler olmaya başlamıştır. Aynı zamanda bölge zenginleşen üretimin ve geniş düz arazinin meydana getirdiği bir çekicilik taşımakta ve çevre bölgelerden çeşitli kavimler de bölgeye göç etmektedirler. Halkın iki uğraşı vardır bunlardan biri tarım diğeri de madenlerdir. Tarım, ekilen bir tohumun dikilen bir fidanın zaman içinde gelişerek değişimler göstermesi ve ürün vermesi sürecinin dikkatle incelenmesine ve anlaşılamayan bir sürü olayın sürüp gittiği bu sürecin her adımının, onun üzerinde etkili olan her etmenin, korku ve hayranlık karışımı duygularla kutsanmasına neden olmaktadır. Madenler de aynı toprak ananın bağrından çıkan birtakım taşlardır ve ateşin etkisiyle gözler önünde nitelik değiştirmekte, şekil almakta ve değişmektedir. Bu gözlemler, o maddelere, o zamanın kavrama olanaklarıyla pek çok garip güçlerin izafe edilmesine yol açar. Örneğin insanlar, bir demir parçasını, o kuvveti kendi vücuduna geçirmesi için vücuduna bağlı olarak taşır ya da işine başlamadan önce kuvvet almak için ona dokunur. Bu tür algılama inançları bugün de bütün gücüyle etkindir. Örneğin Sam Yelinin neden olduğuna inanılan Eyyam-ı Bahur çarpmasına karşı vücuda paslı bir maden parçası bağlanır. İki ****lden yapılmış olan sağlık bilezikleri bir zaman Avrupa'da yaygınlaşmış ve halen de birçok insanın kolunda görülebilir.

İşte simyanın dayandığı kimya bilgisi son derece basit, o çağlardan kalma ****lurji bilgileriyle bu "cevher" bilgisine dayanmaktadır. Temelinde Yunanlıların bulmuş ve geliştirmiş oldukları dört element, Anasır-ı Erbaa yani Hava, Su, Toprak ve Ateş felsefesi yatmaktadır. Kullanılan yöntemler, ısıtmak, kızdırmak, dökmek, buharlaştırmak, süzmek gibi, ilkel ****lurjinin yöntemlerine dayanmaktadır.

Simya bilgisinin temelinde yatan sözcük hiç kuşkusuz ki "değişim" yani Transmutasyon'dur. Simya bilgisi bu deyimle birçok şeyi kasteder. Maddelerin fizik ve kimyasal değişimleri, nitelik ve kullanım değiştirmeleri yanında örneğin hastalıktan sağlığa geçiş de simya için bir değişim olayıdır. Amaçlanan ve idealize edilen değşişimlerden biri, yaşlılıktan gençliğe dönüşüm, bir başkası da canlı varlıktan olağanüstü, doğaüstü, uhrevi bir varlığa dönüşme olgusudur. Elbette bir maddenin bir başka maddeye dönüşmesi, daha değersiz maddelerin altın ya da gümüşe çevrilebilmesi simya ile uğraşanların en bilinen amaçlarıydı. Simyadaki değişimler kural olarak, arada kimi geçiş dönemlerinin durumu sayılmazsa daima pozitife doğru olarak anlaşılmaktadır. Toprağın altın yapılmak üzere suyla karıştırılarak kaynatılmasında topraktan daha değersiz olan çamur aşamasından geçilmektedir ve bu normaldir. Çünkü, işlemin sonunda ulaşılacak olan mutlaka altındır. Simya hiçbir zaman iyileştirme işlemini tersine çevirerek hasta etmeyi amaçlayamaz. Bu sistem içinde kötüleştirmeyi sağlayacak hiçbir yöntem olmamıştır. Sonuçlar her zaman "Mutlu Son" olarak öngörülmüştür.

 
 
 





html kodları
 
 
 
hi5 Layouts
hi5 Mouse Cursors
ANKARA İSTANBUL İZMİRforex
 
 
  Canlı Maç İzle  
 
   
html kodları

-----KODBUL-----

BU SİTE SİZLER İÇİN YAPILDI UMARIM FAYDALI OLUR.SEVGİ VE SAYGILARIMLA DOĞAN ÇAKMAK

-----KODBUL-----

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol