Html KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml Kodlar
 
k-i-m-y-a-c-i-m
 
  ANASAYFA
  İLETİŞİM
  SİMYADAN KİMYAYA GEÇİŞ
  => Eski Çağlarda Keşfedilen Maddeler
  => Simya
  => Element Kavramının Tarihsel Gelişimi
  KİMYANIN TEMEL KANUNLARI
  KİMYASAL BAĞ KAVRAMININ GELİŞİMİ
  BİLEŞİKLER NASIL OLUŞUR?
  İYONİK BİLEŞİKLER
  KOVALENT BAĞ VE KOVALENT BİLEŞİKLERİN OLUŞUMU
  ORGANİK BİLEŞİKLER
  TEPKİME NEDİR?
  TEPKİME TÜRLERİ
  POLİMERLEŞME VE HİDROLİZ
  KARIŞIMLARIN SINIFLANDIRILMASI
  KARIŞIMLARIN AYRILMASI
  TEMİZLİK MADDELERİ VE YAYGIN MALZEMELER
  BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA
  ÇEVRE KİMYASI
  ÜNLÜ BİLİM ADAMLARI VE HAYATLARI
Bugün 24 ziyaretçi (27 klik) kişi burdaydı!
Element Kavramının Tarihsel Gelişimi

"Element" kavramının isim babası olan Robert Boyle, Aristo'nun elementler öğretisine karşı çıkarak ilk kez modern element kavramını ortaya koydu ve oksijenin yanma olayındaki rolünü keşfetti. 18. yüzyılda kimyanın temel sorunu yanma olayının (ateş ruhlarının işlevlerinin) açığa kavuşturulması oldu. 17. yüzyıl ortalarına doğru maddedeki elementlerden birinin yanmaya neden olduğu ileri sürülmüş ama bu sav, ateşin maddesel bir cisim olamayacağı gerekçesiyle ünlü simyacı van Helmont tarafından reddedilmişti. Alman simyacı Johann Joachim Becher (1635-82) bu öneriyi daha sonra 1669'da yeniden gözden geçirdi ve terra pinguis olarak adlandırılan ateş elementinin yanma sırasında kaçıp giden bir nesne olduğunu varsaydı. Becher'in öğrencisi ve Berlinli bir hekim olan Georg Ernst Stahl ( 1660- 1734) bu nesneye "flojiston" adını verdi. Yanma olayına yanlış da olsa ilk kez bir bilimsel açıklama getiren flojiston kuramına göre yanıcı maddeler, yanıcı olmayan bir kısım ile flojistondan oluşur. Buna göre metal oksitler birer element, metaller ise kil (metal oksit) ile flojistondan oluşan birer bileşik maddedir. Metal yandığında eksi kütleli "plan flojiston bir ruh gibi ayrılır ve elementin külü (metal oksit) açığa çıkar. Küle yeniden flojiston verildiğinde de yeniden metal oluşur. Örneğin çinko oksit flojistonca zengin olan kömürle ya da hidrojen gazıyla ısıtıldığında yeniden çinko oluşur ve hafifler. Bir yüzyıl boyunca kimyaya egemen olan bu kuram element kavramına uygun olmamakla birlikte kimyanın bilimsel gelişmesinde çok büyük rol oynadı.

19. yüzyıl başlarında kimyasal çözümleme yöntemlerinde hızlı gelişmeler elementlerin ve bileşiklerin fiziksel ve kimyasal özelliklerine ilişkin çok geniş bir bilgi birikimine neden oldu. Bunun sonucunda bilim adamları elementler için çeşitli sınıflandırma sistemleri bulmaya çalıştılar. Rus kimyacı Dimitriy İvanoviç Mendeleyev 1860'larda elementlerin özellikleri arasındaki ilişkileri ayrıntılı olarak araştırmaya başladı.

1869'da, elementlerin artan atom ağırlıklarına göre dizildiklerinde özelliklerinin de periyodik olarak değiştiğini ifade eden periyodik yasayı geliştirdi ve gözlemlediği bağlantıları sergilemek için bir periyodik tablo hazırladı. Alman kimyacı Lothar Meyer de, Mendeleyev'den bağımsız olarak hemen hemen aynı zamanda benzer bir sınıflandırma yöntemi geliştirdi. Mendeleyev'in periyodik tablosu o güne değin tek başına incelenmiş kimyasal bağlantıların pek çoğunun birlikte gözlemlenmesini de olanaklı kıldı. Ama bu sistem önceleri pek kabul görmedi. Mendeleyev tablosunda bazı boşluklar bıraktı ve bu yerlerin henüz bulunmamış elementlerle doldurulacağını ön gördü. Gerçekten de bunu izleyen 20 yıl içinde skandiyum, galyum ve germanyum elementleri bulunarak boşluklar doldurulmaya başlandı.

 
 
 





html kodları
 
 
 
hi5 Layouts
hi5 Mouse Cursors
ANKARA İSTANBUL İZMİRforex
 
 
  Canlı Maç İzle  
 
   
html kodları

-----KODBUL-----

BU SİTE SİZLER İÇİN YAPILDI UMARIM FAYDALI OLUR.SEVGİ VE SAYGILARIMLA DOĞAN ÇAKMAK

-----KODBUL-----

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol